Rapor

Hardal Ciğerlerde, İhanet Yüreklerde: Sardasht ve Kürt Katliamı Hikâyesi

Sardasht Kimyasal Bombardımanı Yıldönümüne Dair Bir Not Ebrahim Teymuri, Sardasht’tan İran Kürdistan İnsan Hakları İzleme Örgütü – 7 Temmuz 2025

Bitmeyen Bir Felaket: Sardasht Hâlâ Hardal Kokusuyla Nefes Alıyor Hardal ciğerlerde, ihanet sırtında, iddiacıların sessizliği kulaklarda… Sardasht her yıl 7 Temmuz’da yeniden katlediliyor Hâlâ yanan bir yara.

7 Temmuz 1986’da, Sardasht’ın gökyüzü her zamankinden daha karanlık oldu. Bu karanlık, yağmur bulutlarından değil, ölüm ve acıyı getiren bombalardan kaynaklandı. Hardal gazı, sokakta oynayan çocukların bedenlerine, hayata tutunan annelerin omuzlarına ve sadece biraz huzur dileyen yaşlıların yüzlerine acımasızca çöktü. O gün, yalnızca bir şehir değil, insanlık katledildi.

Sardasht, çağdaş dönemde kimyasal silahlarla hedef alınan ilk sivil şehir oldu. Unutulmaz bir felaket; on yıllar geçse de hâlâ yanan, binlerce hayatta kalanın nefesinde hardal kokusu taşıyan bir yara.

Ancak suç yalnızca gökyüzünden gelmedi. Dağların gölgesinde bir hançer de sırtımıza saplandı; Kürt adına, ama Kürtlere karşı bir ihanet. İran Kürdistan Demokrat Partisi ve Komala gibi partiler, halklarının yanında durmak yerine, işgalci düşmanın safında yer aldılar. Silah aldılar, bilgi verdiler, hapishaneler kurdular ve hatta Saddam için askeri hedefler belirlediler. Bu gruplar, Saddam’ın paralı askerlerine dönüştü; Kürt kanında suç ortağı oldular.

İran Kürt halkı bu ihaneti asla unutmadı. Kimyasal saldırıdan sağ kalanların bedenlerinde kalan her yara, bazılarının özgürlük ve Kürt hakları iddiasıyla ortaya çıkıp aslında çocukça hırslara kapılmış olduklarını ve hâlâ ihanet davulunu çaldıklarını kanıtlıyor.

İran-Irak Savaşı sırasında savunmasız Kürt halkının katliamı sona ermedi; Kürt katliamı hikâyesi hâlâ devam ediyor. Bugün, Pejak sivil halkı hedef alıyor ve Hüseyin Yezdanpenah gibi isimler, Barzani aşiretinin desteğiyle “PAK”ın cehennem kampında Kürt kızlarını ve oğullarını eşi görülmemiş bir şiddet ve istismarla karşı karşıya bırakıyor. Evet, Kürt katliamı hikâyesi hâlâ bitmedi.

Bu felaketin yıldönümünde, aynı ihanetle bir kez daha yüz yüzeyiz; halkının yanında değil, vatan topraklarını hedef alan işgalci İsrail rejiminin safında duran partilerle. Bu gruplar, bir kez daha Kürt bölgelerinin güvenliğini siyasi hırslara ve düşmanın dolarlarına kurban ediyor. Kermanşah’taki bir hastaneye askeri saldırı düzenlendiğinde, bu sözde Kürt hakları savunucularından en ufak bir tepki duyulmuyor.

İnsanlığı güç sunağında kurban eden bir politika ne iğrenç, ne acı bir gerçek.
Ve yıllar sonra hâlâ yanan bu yara ne kadar acı…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu