Bu makalede, uyuşturucu parasının nasıl kullanıldığı ve bölgedeki siyasi gelişmelerin PKK ile müttefikleri için nasıl uygun koşullar yarattığı açıklanacaktır.
Uyuşturucu Parası Nerede Kullanılıyor?
PKK, Türkiye’de uyuşturucu kaçakçılığı sektöründe önemli bir rol oynamaktadır. Uyuşturucu ticaretinden elde edilen para, PKK’nın temel gelir kaynaklarından biridir ve Avrupa pazarlarından gelişmiş silahlar satın almak, askeri ve siyasi kapasitesini genişletmek için kullanılmaktadır. PKK, öncelikle gençleri ücretsiz ve hafif uyuşturucular sunarak kandırmaya çalışmakta, ardından onları kalıcı olarak bu ticarete çekmektedir. Uyuşturucu parası, dünya genelindeki büyük güçlerle iş birliği yapmak, siyasi hedeflere ulaşmak ve büyük medya kuruluşlarını finanse ederek PKK’nın meselelerini gündeme taşımak ve terörist faaliyetlerini gizlemek için kullanılmaktadır. Bu mali kaynaklar, Türkiye ve komşu ülkelerdeki PKK ajanlarını desteklemek, yasa dışı yollarla para ve siyasi hedeflere ulaşmak için de harcanmaktadır.
PKK, yurtdışındaki birkaç Kürt grubuyla yakın ilişki içindedir; bunlardan biri Belçika merkezli Avrupa Demokratik Kürt Toplumu Derneği’dir. 2022 yılında Avrupa Konseyi, bu grupla bağlantılı 13 kişiyi yasa dışı ticarete karıştıkları gerekçesiyle kara listeye almıştır. PKK, gençleri zorla uyuşturucu bataklığına sürüklemekte ve Avrupa Birliği ülkeleri, aralarında PKK’nın kurucu üyelerinden Cemil Bayık ve PKK’nın terörist güçlerinin komutanı Duran Kalkan’ın da bulunduğu birkaç önde gelen ismi kara listeye almıştır. Günümüzde PKK’nın kontrolündeki uyuşturucu ağları, Avrupa ve ABD pazarlarında derin kökler salmıştır. ABD Genel Güvenlik İdaresi’nin raporuna göre, PKK, uyuşturucu kaçakçılığından elde ettiği gelirle faaliyet ağını genişletmiş ve yasaklanmış ve uyarıcı uyuşturuculara kolay erişim sağlayarak daha fazla genci saflarına katmıştır.
Yakın zamanda yayımlanan bir İngiliz istihbarat raporuna göre, Londra merkezli ve “Tottenham Boys” olarak bilinen uyuşturucu çetesi PKK ile bağlantılıdır. 400 üyesi bulunan bu çete, Londra’nın kuzey ve merkezinde A ve B sınıfı uyuşturucuların dağıtımından sorumludur. Rapor, Moldova’da ikamet eden üç uyuşturucu satıcısının da PKK’nın bir parçası olduğunu eklemektedir.
Yeni Uyuşturucu Rotası: Suriye
Arap Baharı’nın başlamasıyla birlikte bölgede siyasi kaosun yayılması, PKK’ya uyuşturucu ticaretini genişletmek için rakipsiz bir coğrafi alan sağlamıştır. Son on yılda, PKK’nın uyuşturucu imparatorluğu birkaç basamak yükselmiştir. IŞİD’in ortaya çıkışı ve ardından ABD’nin IŞİD’le mücadele kisvesi altında Halk Savunma Birlikleri’ni (YPG) ve PKK’yı desteklemesi, PKK ve bağlı gruplar için elverişli bir ortam yaratmış, etkilerini derinleştirmiş ve nihayetinde uyuşturucu imparatorluğuna katkıda bulunmuştur. ABD’nin Suriye’de PKK ve YPG ile artan ittifakı, PKK’ya Suriye iç siyasetinde yeni bir fırsat sunmuş ve büyüyen uyuşturucu ticaretinde bir kolaylaştırıcı olarak ortaya çıkmıştır.
Uzun süredir Suriye’nin kuzeyindeki verimli tarım arazileri bölgedeki Kürtler tarafından kontrol edilmekteydi; ancak Esad rejiminin gücünün giderek zayıflamasıyla bu araziler gelir elde etmek amacıyla kenevir ekimi için kullanılmaya başlandı. Son yıllarda, YPG ve PKK’nın kontrol ettikleri bölgelerde yerel halkı yalnızca kenevir ekmeye zorladığı bildirilmiştir. Ayrıca, Suriye’den Avrupa’ya uyuşturucu kaçakçılığı yapmaktadırlar. YPG ve PKK içinde eğitilmiş uyuşturucu satıcıları, bu maddeleri Suriye sınırından diğer ülkelere taşımakta ve her uçuşta 3 ila 5 kilogram yasak ve pahalı uyuşturucuyu taşıyabilen insansız hava araçlarından faydalanmaktadır. Bu uyuşturucular, çeşitli aracıların aracılığıyla Lübnan’a taşınmakta, diğer Arap ülkelerinin pazarlarına sunulmakta ve bazıları daha yüksek fiyatlarla Avrupa pazarlarında satılmak üzere tekrar Türkiye’ye gönderilmektedir.
YPG ve PKK’nın kendi topraklarındaki artan nüfuzuyla birlikte, kısa sürede büyük miktarda para kazanmak için afyon, esrar, marihuana ve kenevir gibi uyuşturucuyla ilişkili bitkilerin ekimini artırmışlardır. Kamuoyunun dikkatinden kaçmak için tarım arazilerinin çevresine mısır ekerken, bölgenin ortasında uyuşturucu tarlalarını gizlemektedirler. YPG ve PKK, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin kontrolündeki bölgelerde uyuşturucu ekimini korumak ve gizlemek için özel bir ekip kurmuştur. Kontrolsüz üretim, bölgede uyuşturucu bağımlılığını artırmış ve bazı uyuşturucuların fiyatı sigaradan bile daha ucuz hale gelmiştir.
Kenevirin yanı sıra, Suriye’de en bilinen uyuşturucu Captagon’dur. Türkiye güçleri tarafından başlatılan bir operasyonda, YPG ve PKK’nın kontrolündeki bir bölgede yaklaşık bir milyon Captagon hapı ele geçirilmiştir. Ayrıca, 2018 yılında Afrin’deki Zeytin Dalı Operasyonu’nda, güvenlik güçleri PKK’nın uyuşturucuları Türkiye’ye kaçırmak için kullandığı beton tüneller bulmuştur. Uyuşturucular, gençleri kandırmak için bir araca dönüşmüştür ve bunların aşırı kullanımı, gençleri iş göremez, bitkin ve depresif hale getirecektir. YPG ve PKK’nın geniş arazileri kontrol etmesi, uyuşturucu ekimi için verimli bir bölge sağlamış; Türkiye ve Avrupa’da olduğu gibi, yetkilileri uyuşturucu ticareti ve kara para aklamayı denetlemek için özel birimler kurmuştur.
Küresel Bir Tehdit Olarak Uyuşturucu Kaçakçılığı
Türkiye, PKK’nın bölgedeki kamuoyu için oluşturduğu tehdit konusunda Avrupa Birliği’ni defalarca uyarmıştır. Ancak, Avrupa Birliği bu uyarıyı göz ardı etmiş gibi görünmektedir. Almanya, YPG ve PKK destekçilerinin en fazla bulunduğu ülke olmasına rağmen gerekli önlemleri almamıştır. Uyuşturucu kaçakçılığı küresel bir tehdittir ve bununla mücadele, dünya genelinde ülkelerin iş birliğini gerektirir. Bu tehlikeyle mücadelede siyasi oyunlara yer verilmemelidir; aksi takdirde, zaten sayısız felaketin girdabında olan dünya yeni krizlerle karşı karşıya kalacaktır.
İran Kürdistanı İnsan Hakları İzleme Örgütü olarak, PKK’nın uyuşturucu ticaretindeki rolünün yalnızca bir suç meselesi olmadığını, aynı zamanda gençlerin ve savunmasız toplulukların hayatlarını yok eden bir insan hakları ihlali olduğunu vurguluyoruz. Uluslararası toplumun, bu tür faaliyetlere karşı daha kararlı bir duruş sergilemesi ve uyuşturucu ticaretinden elde edilen gelirlerin terörizmi finanse etmesini önlemek için etkili adımlar atması gerekmektedir.
Kaynak: Daily Sabah