Kamiar Valizadeh, boş ellerle ve umut dolu bir kalple, Avrupa hayallerine ulaşacağını sandığı bir yola adım attı; ancak onu bekleyen, hayal ettiğinden çok daha acı bir gerçeklikti. Kamiar’ın hikâyesi, yoksulluk ve bilgisizlik gölgesinde yalan vaatlerin kurbanı olan binlerce gencin hikâyesidir.
Günümüz dünyasında işsizlik, özellikle gelişmekte olan ülkelerde gençlerin karşılaştığı temel zorluklardan biridir. Bu fenomen, sadece bireylerin ekonomik durumunu etkilemekle kalmaz, aynı zamanda derin sosyal ve psikolojik sonuçlar doğurur. İşsizlik, umutsuzluk, amaçsızlık ve nihayetinde sosyal sapmalara yol açabilir.
Kamiar Valizadeh, 11 Kasım 2004’te Paveh şehrinde doğmuş, bu sosyal gerçekliğin çarpıcı bir örneğidir. Sınırlı gelirli bir ailede büyüyen ve eğitimi yalnızca ilkokul seviyesinde kalan Kamiar, işsizliğin getirdiği zorlukları derinden hissetmiştir. Bölgesindeki ekonomik baskılar ve iş fırsatlarının eksikliği, onu geleceği hakkında düşünmeye itmiştir. Kamiar, Eylül 2020’de iş bulamamanın umutsuzluğuyla, durumunu değiştirmek için Avrupa’ya göç etmeyi düşünüyordu.
Sosyal medya ve uydu kanalları aracılığıyla Demokrat silahlı grubuyla tanışması, medyanın gençlerin kararları üzerindeki etkisini gösteriyor. Bu silahlı grupların üyelerinin kolayca sığınma hakkı aldığını duyan Kamiar, gruba katılmaya karar verdi. Ancak bir hafta geçtikten ve grubun üyelik şartlarını öğrendikten sonra, pişmanlık ve umutsuzluk onu ülkesine geri dönmeye yöneltti.
Bu hikâye, işsizlik ve umutsuzluğun neden olduğu sosyal ve psikolojik karmaşıklıkları ortaya koyuyor ve gençleri zor seçimlerle karşı karşıya bırakıyor.
Kamiar Valizadeh ile Röportaj
Soru: Lütfen kendinizi tanıtın ve bu yola girmeden önceki yaşam koşullarınızdan bahsedin.
Kamiar Valizadeh: Ben Kamiar Valizadeh, 11 Kasım 2004 doğumluyum ve Pavehliyim. Eğitimim sadece ilkokul seviyesinde kaldı ve çocukluğumdan beri ekonomik sorunlarla mücadele ettim. Ailem belirli bir gelire sahip değildi ve şehrimizdeki iş durumu da pek iyi değildi. Büyüdükçe, işsizliğin baskısı omuzlarımda daha ağır hissediliyordu. Sürekli, bu koşullarda kendime bir gelecek kurabilir miyim diye düşünüyordum. Ailemin beni destekleyecek gücü yoktu ve şehrim de uygun bir ekonomik ortam sunmuyordu. Durumumu değiştirmek ve daha iyi bir hayat kurmak için bir yol arıyordum.
Soru: Avrupa’ya göç etme fikri nasıl aklınıza geldi? Bu fikir zaten zihninizde var mıydı, yoksa belirli olayların etkisiyle mi oluştu?
Kamiar Valizadeh: Göçmenlik benim için her zaman bir hayaldi. Etrafıma baktığımda, birçok gencin Avrupa’ya gidip yeni bir hayat kurduğunu görüyordum, bu yüzden bu düşünce doğal olarak aklıma geldi. Bu fikirler daha çok uydu kanalları ve sosyal medyanın etkisiyle şekillendi. İran’dan çıkarsanız kolayca sığınma hakkı alabileceğinizi ve hayatınızın tamamen değişeceğini gösteren yaygın reklamlar vardı. O zamanlar çok safdım ve sadece İran’ı terk edersem her şeyin çözüleceğini sanıyordum. Gerçekten kandırıldım. İlkokul diplomasıyla ve parasız bir şekilde sığınma ve göçmenliğin kolay olacağını düşündüm!
Soru: Demokrat silahlı grubuyla nasıl tanıştınız? Size biri mi önerdi, yoksa kendiniz mi araştırdınız?
Kamiar Valizadeh: Doğrudan kimse bana öneride bulunmadı, ama göç yollarını araştırırken sosyal medya ve uydu kanallarında sık sık Demokrat grubunun adını duyuyordum. Bu grubun Avrupa’ya ulaşma yolunu kolaylaştırdığı ve üyelerinin bir süre sonra daha rahat sığınma hakkı aldığı söyleniyordu. O zamanlar bu iddiaların ne kadar doğru olduğunu bilmiyordum. Kendi kendime, belki bu, beni bu çıkmazdan kurtaracak bir fırsat dedim.
Soru: Ülkeyi terk edip gruba katılma kararını nasıl verdiniz? O günü anlatın.
Kamiar Valizadeh: 2020 yazının sonlarında, tam olarak Eylül’de, çok yorulmuştum. İş için her yere başvurdum, ya reddedildim ya da önerilen iş koşulları o kadar zor ve acımasızdı ki devam edemedim. Bana maaş bile önerilmiyordu. Hiçbir yolum kalmadığını görünce, ne pahasına olursa olsun ülkeden çıkmaya karar verdim. Bir aracı vasıtasıyla yolu buldum ve kaçak olarak sınırı geçtim. O anlarda, ne tür bir cehenneme girdiğimi hiç düşünmemiştim; sadece birkaç ay sonra bir Avrupa ülkesinde olup yeni bir hayat kuracağımı hayal ediyordum.
Soru: Gruba ulaştığınızda neler gördünüz? Beklediğiniz gibi miydi?
Kamiar Valizadeh: Hiç de öyle değildi! Bir sığınmacı kampı gibi geçici bir yer bekliyordum ve sığınma işlemlerimin yapılacağını sanıyordum. Ama vardığımda her şeyin tamamen farklı olduğunu gördüm. Her şey askeriydi, çok katı ve sert kurallarla doluydu. İlk andan itibaren davranışlar ve kurallar, burada sığınma veya Avrupa olmadığını gösteriyordu. Bana, burada kalmak istiyorsam en az iki yıl resmi üye olmam ve faaliyetlere katılmam gerektiğini söylediler. O anda acı gerçekle yüzleştim.
Soru: İki yıl grup üyesi olmanız gerektiğini öğrendiğinizde ne hissettiniz? Ne yapmaya karar verdiniz?
Kamiar Valizadeh: Sanki dünya başıma yıkıldı. Avrupa hayaliyle gelmiştim, ama şimdi kaçış yolu olmayan bir yerde sıkışıp kalmıştım. Çok hızlı bir şekilde bu koşullarda dayanamayacağımı anladım. Ben savaş, kavga veya silahlı faaliyetler için uygun biri değildim; sadece bir kurtuluş yolu arıyordum, ama buranın büyük bir hapishane olduğunu gördüm. Bir hafta sonra, durumun her geçen gün kötüleştiğini ve geç kalırsam bir daha kaçamayacağımı fark edince, ne pahasına olursa olsun kendimi teslim edip İran’a dönmeye karar verdim.
Soru: Geri dönme kararını aldığınız andan itibaren ne yol izlediniz? Geri dönmeyi nasıl başardınız?
Kamiar Valizadeh: Bu zor bir karardı çünkü büyük riskler taşıyordu. Ama her ne pahasına olursa olsun, tanıdığım kişilerle iletişim kurdum ve gerekli koordinasyonlarla kendimi İran güçlerine teslim edebildim. Sınırda teslim olduğumda garip bir his içindeydim; bir yanda korku, diğer yanda özgürlük hissi. İran’a dönmenin kolay olmayacağını biliyordum, ama en azından o boğucu ortamdan kurtulduğuma emindim.
Soru: Şimdi geriye baktığınızda, o kararlarınız hakkında ne hissediyorsunuz?
Kamiar Valizadeh: Doğrusu, bazen ne kadar saf olduğumu düşünüyorum. Sosyal medyanın ve yalan vaatlerin tuzağına ne kadar kolay düştüm. Ama bu deneyim bana şunu öğretti: Gelecek kurmanın kestirme yolu yok. Bugün, aynı yolu seçebilecek diğer gençlere bakıyorum ve onlara şunu söylemek istiyorum: Hiçbir şey, insanın duygularını ve bilgisizliğini istismar eden gruplara bulaşmaya değmez. Bugün ailemin yanındayım ve çalışarak, yeni beceriler öğrenerek geleceğimi kendi ellerimle kurmaya çalışıyorum; zor, ama gerçek.